bugün
yenile
    1. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yeraltı edebiyatı diye bir tür varsa bunu kesinlikle yolda kitabına borçluyuz. avareliğin bir stil olarak anlatıldığı ve jack kerouac' ın tam donanımlı ama tembel ,çenebaz ve alkolik caz düşkünü arkadaşlarının büyük buhran yıllarında bütün amerika' yı kuzeyden güneye gerek beş parasız, gerek araba çalarak, gerekse karakollardan birbirlerini toplayarak ve bazende kaybederek yaptıkları yolculuğun romanıdır. tembel ruhlara vurduğu derin darbeyle beat kuşağının müzik alanı dışında verilen en büyük eseridir. aylaklığın, dalgacılığın ve elbette herşeye rağmen özgür yaşamanın destanıdır adeta. jack kerouac arkasından gelen sayısız romancıyı etkilemiş, bütün bir 70 lere damgasını vurmuş, o dönem gençliğinin yaşam stilini baştan sona etkilemiş ve charles bukowski,tom robbins gibi genç çağdaşarının önünü açmıştır. özellikle yarattığı neal cassady ve dean morarty karakterleri bir çok asi, iflah olmaz sinema karakterine ilham kaynağı olmuştur. kendisi okumuşmudur bilinmez ama yolda' nın bir safralaşmış benzerini de hakan günday `yazmıştır.tabii kendine has sert ve iştah açıcı kurgusu ve hayranlık uyandıran karakterleriyle yapmıştır bunu.
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      jack kerouac'ın türkçeye "yolda" diye çevrilen efsane romanı. külttür. dean moriarty, ed dunkel ve sal paradise'ın maceralarını mı anlatıyor bu kitap? sanmıyorum. biraz daha ötesinde olmalı. ki öyle de. dean'in muhteşem ve doymak bilmez hayat serüveni, gördüğü her şeyin onu heyecanlandırması, ölümüne yaşaması... evet, aslında kitap bundan bahsediyor. ölümüne yaşamaktan. ya da ölüneceği için yaşamaktan. ne fark eder? bir meksika gecesinde 3 kafadar adını, dilini bilmedikleri topraklarda üstü açık bir ford'da rahatça uyuyabiliyorlarsa eğer tek nedeni sadece bu. anlatılış tekniği ve olay örgüsü o kadar çekici ve cazip ki, insanın araf'taki kardeşlerinin sayısı artıyor her daim. bardamu, selim ışık, turgut özben, kinyas, kayra, dean moriarty, uzun ihsan efendi, tyler durden... kişi o kadar kalabalıklaşıyor ki bu kitaplar sayesinde, hissettiği ve varoluşunun tek somut kanıtı bu oluyor. sadece ve sadece hayali arkadaşlar. roman karakterleri. yine de özlüyor insan. imreniyor. o yüzden de hep yol hikayelerine vuruluyor. hep gidenlere, hep gitmeyi göze alanlara. çünkü biliyor; "aynı yerde durdukça nesneler, insanlar ve hayvanlar kokar." (bkz: jack kerouac)
    3. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "kimseye kendi kafa karışıklığımdan başka vaat edebileceğim bir şeyim yoktu" "hırpalanmış valizlerimiz tekrar kaldırıma yığılmıştı; daha gidecek çok yolumuz vardı. ama bu önemli değildi; çünkü yol hayattır" "asla olmayacağım ev." ''annem bir seferinde demişti ki, erkekler kadınların dizlerine kapanıp af dilemedikçe bu dünyaya huzur gelmez.''
    4. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "yolda özgürlük vardı,yolda hayatın anlamı,yolda aşk vardı.ve bazen sadece seks.ve yolda çoğu zaman masmavi bir gökyüzü,zümrüt yeşili çayırlar,ve sonsuz bir kızıllık vardı..." pink floyd ile beraber daha da anlam kazanan satırlar vardı.
    5. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      filmini keşke izlemeseydim dedirten mükemmellik
    6. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "çünkü benim ilgimi çeken insanlar deli olanlardır, yaşamak için deli olan, konuşmak için deli olan, her şeye aynı anda ihtiras duyan, hiçbir zaman esnemeyen ya da sıradan bir şey söylemeyen.."
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- bir yola neden çıktığınızı bilmiyor olabilirsiniz. yoldaki bu kalabalığın içinde ne işiniz olduğunu bilmiyor, hatta bunu sormuyor bile olabilirsiniz. yolun sonunu merak etmemek gibi bir dinginliğin, sonsuza kadar yürümeye yetecek bir gücün sahibi de olabilirsiniz. sizi yolculuğa çeken yolun sonu değil, yolun kendi de olabilir. belki sadece gitmeyi seviyorsunuzdur. kaçıyor da olabilirsiniz ya da böyle olduğunu sanıyorsunuzdur. öyledir. --- spoiler ---